admin

Yirmisekiz yasında genc bir hanımım, evin bütcesine yardımcı olabilmek icin tanıdıkların cocuklarına inglizce ders veriyordum. Yine bizim kapıcı iyicene yakmıstı kaloriferi ve ben evde sıcakta sortla geziniyordum. O öğleden sonra yeni bir öğrencimi bekliyordum, kapı çaldı açtığımda bıyıkları yeni çıkmış, uzun boylu cemil ile karşılaştım. Tanıştık ve içeri aldım, salonda oturdum kısa bir muhabbetten sonra salonda ki yemek masasına oturduk ben ders anlatmaya çalışıyordum.

Bir süre hiçbirşey olmamasına rağmen cemilin yüzü kıpkırmızı oldu, anlayamamıştım ama elini bacağıma koyduğunda o anda herşeyi anladım. Ben daha fazla utandırmamak icin ses cıkartmadım dersi anlattım. Elini çekmesini beklerken, parmaklarının kasıklarıma doğru yaklaştığını hissettim, ben ders anlatıyordum ama onun gözleri baygın bakıyordu.

Tam elini sortumdan iceri sokucaktı ki bacaklarımı cekip birlestirdim, utandı ve bir panikle elini cekti. Eli kıpkırmızı olmustu, ben ders anlatıyordum ama utanmıs gibiydi yüzü kıpkırmızıydı. Biraz rahatlamsı için bir bardak soguk su alacagımı onunda isteyip istedigini sordum.

Mutfaga giderken popomu sallayarak gittim sanki onuda pesimde istiyordum, suyu aldım tam almaya salondan iceri giriyordum ki dikilmis etini sıvazladıgını gordum. Onun etini gormek beni sulandırmıstı. Mutfaga gidip buzdolabını actım ve tek gördüğüm bir kutu kolaydı ona kolamı su mu istedigini sordum.

Su istedigini tekrar etti salona girdigimde toparlanmıstı ama kasıklarım zevkten kasıldıkca bacaklarımdan cıkan koku onun aklını uyusturmustu. Cemilin iki parmağı içimdeydi, ne olmuştu ne zaman sokmuştu onları içime, bir bacağımı onun bacağının üstüne atmıstım bir bacagım masanın üstündeydi, ona en son söylediğim dört parmağın birdendi…